Konuşamayan bir canlı, iyi geliyor insana
bazen… Konuşamayan, alınmayan, hesap kitap peşinde olmadan sevgisini
gösteren bir canlı…
Bir köpek var çalıştığım okulun bahçesinde…
--Bir köpeğim var okulumun bahçesinde… --
Siz olsaydınız hangisini tercih ederdiniz
bu durumu ifade etmek için… Türkçe, ilginç bir dil… Birkaç ufak oynama
cümlenin bütün anlamını değiştirebiliyor… Neyse…
Bir köpek var kimi zaman ekmekle
beslediğim, kimi zaman bana arkadaşlık eden… Köpeğim demek bencilce
belki de, köpek işte, kendisi kendine ait bir canlı. Nedir bu sahiplenme
hevesimiz zaten…
Bence insanlar gibi hayvanlarda da var
“kader” dediğimiz dayanak… Kimileri süslenip püslenip sahiplerinin
sıcacık evinde yaşarken kimileri de sokaklarda yaşam savaşı veriyorlar.
Yazımıza konu olan köpek de kemikleri sayılır şekilde ve bayılmak
üzereyken çıktı karşıma… Bir bağ oluştu sonra zamanla aramızda.
Bir köpek işte, benim değil, sokakların köpeği… Neden benim olsun ki zaten, besliyorum diye sahiplenme hakkı mı veriyorlar bana…
Bir köpek, ismini sorarsanız o da: Köpek…
Öğrencilerim kızıyorlar kimi zaman bana, neden bir isim vermiyoruz bu
tatlı köpeğe diye, onun bir ismi var zaten diyorum, “Köpek” işte… Hem
bir isim versek beğenecek mi bakalım, ya sevmezse, ya istemezse onu
çağırdığımız ismi…
Seviyor beni köpek, ayrılmıyor yanımdan,
koruyor bazen de… Zannederim ki özgürlüğünü kısıtlamadığım için bu kadar
seviyor beni. Belki de kendisiyle ilgili tercihleri ona bıraktığım
için… O ne zaman isterse o zaman yemek veriyorum, o ne zaman oyun
oynamak isterse o zaman oynuyoruz, o ne zaman uyumak isterse o zaman
uyuyor… Kural yok, baskı yok, yemek verdim hemen yiyeceksin zorunluluğu
yok, yemek saatleri düzene girsin kaygım yok…
Garip belki ama tam doyurmuyorum bazen
onu, özünü unutmasın, umutsuz hayallere kapılmasın diye belki de… Zira
biz insanlar da öyle değil miyizdir, en ufak bir ışıltıda kendimizi
hayal bulutlarının üzerinde bulup sonra da kendi düşüşümüzü izlemiyor
muyuz?
Bakın yine insanlara geldi konu, köpek diyorduk oysaki…
Bir köpeğe bile kendi isteklerimiz yönünde
baskı yapmaya çalışsak indiriyor köpek kuyruğunu, dönüyor arkasını ve
gidiyor… Verdiğiniz yemeği bile yemiyor belki de… Hevesi kaçıyor, isteği
bitiyor… İnsanlar neden böyle olmasın ki…
Rahat bırakmalı bence insanları… Yaşama sevinci bitmeden, kendi tercihini kendisi yönetmeli her insan…
Kolay mı, hiç değil…
Yıllardır süregelen insanların işine karışma genlerimiz var zira…